- çan çan etmek
- to chatter loudly
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
çan çan etmek (veya ötmek veya konuşmak) — yüksek sesle sürekli gevezelik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çan çan — is. 1) Sürekli ve yüksek sesle edilen gevezelik Bütün gün onun çan çanından bıktım. 2) zf. Çan sesine benzer ses çıkararak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
can atmak — şiddetle arzu etmek, çok istemek Gözüne kestirdiği, daha doğrusu, suçlamak için can attığı birisi var. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
can yakmak — 1) zulmetmek, eziyet etmek 2) bir kimseyi büyük zarar ve ziyana sokmak 3) üzmek, acı vermek Ayrılık! Her vakit can yakar, ağlatır. A. Rasim … Çağatay Osmanlı Sözlük
tehalük etmek — can atmak, çok istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
DERCAN ETMEK — Can içine almak, hayatını ona vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tacizlik etmek — hlk. tedirgin etmek, can sıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
terennüm etmek — 1) güzel ve alçak sesle şarkı söylemek Can acısıyla terennüm eder gibi ay ay ay! diye feryada başlıyorsunuz. R. N. Güntekin 2) anlatmak, ifade etmek Şurada sizi baştan başa terennüm eden bir şiir yazdım. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
galeyan etmek — 1) kaynamak 2) coşmak Bunu düşündükçe galeyan eden arzusu, can sıkıntısını artırıyordu. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
piç etmek — tkz. 1) (bir işi) yapayım derken bozmak, çıkmaza sokmak 2) (bir işi) tadını kaçırmak, tatsız bir durum yaratmak Can sıkıntısı, pişmanlık ve öfkenin, bu Vaniköy akşamını nasıl piç edeceğini şimdiden kestirebiliyordum. A. İlhan 3) (bir işi) boş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Azraile bir can borcu olmak (veya kalmak) — 1) nasıl olsa öleceğini kabul etmek 2) hiç kimseye borcu kalmamak, bütün borçlarından kurtulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük